Sigma YMM

2 Aralık 2011

SİRKÜLER NO: 2011/093  -  VUK-KVK-GVK-FİNANSAL KİRALAMA

 

Konu: Finansal kiralama işleminden sonra oluşan ana para kur farkları ile faizlerin ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi, sonraki yıllar ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması ile ilgili Gelir İdaresi Başkanlığı görüşü hk.

26 Nisan 2006 tarih ve 2006/070 sayılı sirkülerimizde 1.7.2003 tarihinden sonra yabancı para cinsinden düzenlenen finansal kiralama sözleşmelerine konu finansal kiralama işlemlerinde sözleşme süresi içinde kiracı tarafından yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkının herhangi bir dönem veya yıl ayrımına gidilmeksizin tamamının aktifleştirilmesi gerektiğinin bildirildiği, faiz giderlerine ise değinilmediği hususu dikkatinize sunulmuş olup Maliye Bakanlığı’nın bu görüşü doğrultusunda 01.07.2003 tarihinden itibaren yapılan finansal kiralama işlemlerinde sözleşme süresi içinde kiracı tarafından;

-yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkı ile kur farkı dahil faiz giderlerinin tamamının,

-Türk para birimi ile yapılan kira ödemelerinde ise faiz giderlerinin tamamının,

herhangi bir dönem veya yıl ayrımına gidilmeksizin finansal kiralama konusu kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi gerekecektir.

21 Nisan 2009 tarih ve 2009/065 sayılı sirkülerimizde ise Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 2007, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’nca 2009 yılında verilen muktezalarda oluşan anapara kur farklarının ilgili kıymetin maliyetine intikale ettirilerek ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi gerektiği görüşünün yinelendiği ancak farklı olarak, kiracı tarafından ödenen faizlerin ilgili dönemlerde gider olarak dikkate alınması gerektiğinin bildirildiğinde bahisle 01.07.2003 tarihinden sonra yapılan finansal kiralama işlemlerinde sözleşme süresi içinde kiracı tarafından;

-yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkı ile kur farkı dahil faiz giderlerinin tamamının herhangi bir dönem veya yıl ayrımına gidilmeksizin finansal kiralama konusu kıymetin maliyetine intikal ettirilmesi ve maliyete eklenen bu farkların ilgili kıymetin amortisman süresi içinde itfa edilmesi,

-Türk para birimi ile yapılan kira ödemelerinde ise faiz giderlerinin tamamının ilgili dönemlerde gider olarak dikkate alınması gerekecektir.

Bu defa, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca aynı konu ile ilgili olarak 27.10.2011 tarih ve B.07.4.DEF.0.40.10.00-008-19 sayı ile verilen ve özelge sisteminde “http://www.gib.gov.tr/index.php?id=1079&uid=xpzBnH0iEVXLoNZO&type=ozelge” adresinde yayınlanmakta olan muktezada; kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemelerinin borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılması, bu ayrıştırma işleminin her bir dönem sonunda (finansal kiralama sözleşmesinde yer alan kira ödemelerinin yapılacağı tarih) kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı uygulanmak suretiyle yapılması,

- hesaplanan faiz giderlerinin ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi sonraki yıllarda gider veya maliyet olarak dikkate alınması,

- kiralama yoluyla edinilen kıymete ilişkin olarak kiralama süresi içinde sözleşmeye istinaden yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkının ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi sonraki yıllar ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması,

gerektiği görüşü bildirilmiştir.

Görüldüğü üzere Gelir İdaresi Başkanlığı, özelge sisteminde yayınlanan 27.10.2011 tarihli bu son muktezasında önceki muktezalarda yer alan görüşünü kur farkları ile faiz giderlerinin ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi sonraki yıllarda ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması gerektiği şeklinde değiştirmiştir.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nca verilen bu son muktezaya istinaden kiracı tarafından ödenen faizlerin ve yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farklarının ilgili dönemlerde gider yazılması ile ilgili olarak olumlu yazılı görüş alınmasında yarar görülmekte olup bu amaçla kullanılabilecek mukteza talep dilekçe örneği Ek’te sunulmaktadır.

 

Yer verilen konularda ek bilgi istenildiğinde lütfen bizimle temasa geçiniz.

Saygılarımızla,

SİGMA

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2010/023 sayılı sirkülerimizde de bahsedildiği üzere Mukteza talep dilekçelerinin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sitesinden ulaşabileceğiniz (http://www.gib.gov.tr/dilekce/ozelge_talep_formu.html) “Özelge Talep Formu” formatında hazırlanması gerekmektedir. Ayrıca özelge taleplerinin, mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi bakımından sürekli mükellefiyetlerinin bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıkları ile Vergi Dairesi Başkanlığı bulunmayan illerde Defterdarlıklara yapılması esastır. Söz konusu formatta hazırlanan mukteza talep dilekçesi örneği aşağıda dikkatinize sunulmaktadır.

 

Ek: Mukteza talep dilekçesi*

Tereddüt edilen konunun özeti:

Aşağıda belirtilen kanuni düzenlemeler çerçevesinde finansal kiralama sözleşmelerine konu finansal kiralama işlemlerinde sözleşme süresi içinde kiracı tarafından yapılan faiz ödemeleri ile yabancı para cinsinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkının tamamının ilgili dönemlerde gider kaydedilmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede finansal kiralama işlemlerinde sözleşme süresi içinde kiracı tarafından;

- yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farklarının,

- Türk ya da yabancı para birimi ile yapılan kira ödemelerinde faiz giderlerinin,

ilgili dönemlerde gider kaydedilip kaydedilmeyeceği hususundaki yazılı görüşünüzün ivedilikle şirketimize iletilmesi için gereğini Makamlarınızdan arz ederiz.

 

Tereddüt edilen konu hakkındaki hukuki değerlendirme:

Bilindiği üzere 24.04.2003 tarihinde yayımlanan 4842 sayılı Kanunla, Vergi Usul Kanunu’na 01.07.2003 tarihinden itibaren yapılacak finansal kiralama işlemlerinde uygulanmak üzere mükerrer 290 ıncı madde eklenmiş ve finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralamaya konu olan iktisadî kıymet ile sözleşmeden doğan hak, borç ve alacakların değerlemesine ilişkin esaslar belirlenmiş bulunmaktadır.

4842 sayılı Kanunun gerekçesinde; yapılan düzenlemeyle finansal kiralama işlemlerine ilişkin vergisel düzenlemelerin bu konuda uluslararası muhasebe standartlarında belirlenmiş muhasebe kurallarına uygun hale getirildiği, finansal kiralama işlemine konu iktisadî kıymete ilişkin amortisman ayırma hakkının kiracıya ait olduğu, yapılan kira ödemelerinin anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılacağı ve faiz giderlerinin ilgili dönemlerde vergiye tâbi gelirin tespitinde indirim konusu yapılacağı ile kiralayanın da kira ödemelerini anapara geri ödemesi ve faiz geliri olarak ayrıştıracağı ve elde ettiği gelirleri dönemler itibariyle vergiye tâbi kazancının tespitinde dikkate alacağı açıklanmıştır.

319 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Kiralayana ilişkin hükümler” bölümüne göre, “5- Kiralayan şirketler tarafından iktisadi kıymetin satın alınmasında Türk Lirası veya döviz cinsinden kredi kullanılmış ise ilk yıl için ödenen kur farkları ve faiz giderlerinin sözleşme yapılmasından önce kıymetin maliyetine ilave edilebilecek olması halinde maliyete ilave edilecek aksi halde ve diğer yıllarda ise gider kaydedilecektir.”

Anılan Tebliğin “Kiracıya ilişkin hükümler” bölümüne göre finansal kiralama konusu iktisadi kıymet, kullanma hakkı olarak aktife alınacak karşılığında ise kiralayana olan borç pasife kaydedilecek; kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı, kiralama konusu iktisadi kıymet için belirlenmiş usul ve esaslar çerçevesinde amortismana tabi tutulacak, finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemeleri ise, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılacaktır.