Sigma YMM

Sayfa: 24

23 Aralık 1998

SİRKÜLER 98/ 101               VERGİ - 6183 SAYILI KANUN

YMM- 1244-121

Konu : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda 4369 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikler hk.

Maliye Bakanlığı tarafından, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da 4369 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler hakkında 11 Aralık 1998 tarih ve 23550 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 405 Seri No’lu Tahsilat Genel Tebliği ile aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır:

1. LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SORUMLULUĞU

Bilindiği gibi 6183 sayılı Kanunun 35’inci maddesi, başlığı ile birlikte;

“Limited şirketlerin amme borçları :

Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.”

şeklinde değiştirilmiştir.

Yapılan bu düzenlemeye göre, limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklardır.

Madde uyarınca limited şirket ortakları hakkında takibe geçilebilmesi için 6183 sayılı Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten tahsil imkanının bulunmaması gerekmektedir.

Amme alacağının şirketten tahsil imkanı bulunmaması;

-Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,

-Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,

-Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluşması,

-Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması,

gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı hallerdir.

Yukarıda sayılan hallerde şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan hakiki veya hükmi şahıs ortaklar, 6183 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine göre takip edilecektir.

Limited şirket ortakları hakkında yapılacak takipte aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir:

-Öncelikle şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay defterindeki kayıtlardan tespit edilecektir.

-Her bir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan amme alacağından sorumlu olduğu miktar belirlenecektir.

-Takip konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında pay devri nedeniyle farklı kişilerin ortak olması halinde, bu kişiler hakkında müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre takip yapılacaktır.

-Ortaklar hakkında takip muamelesine 6183 sayılı Kanunun 55’inci maddesine göre tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır.

Ayrıca, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 540’ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatiyle şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35’inci madde hükümlerine göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci sıfatını haiz olacaklarından, haklarındaki takip Mükerrer 35’inci madde hükmü uyarınca, amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre 387 No’lu Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde yürütülecektir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Amme alacaklarının korunması” başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer koruma hükümleri yeterli şartların varlığı halinde, bu Tebliğdeki düzenlemeler dikkate alınarak amme borçlusu sayılan ortak hakkında da uygulanacaktır. 

Değişiklik 29 Temmuz 1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

2-ÖDEMENİN MAHSUP EDİLECEĞİ ALACAKLAR

6183 sayılı Kanunun 47. nci maddesi;

“Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir. Ödemenin, alacak aslı ile fer’ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup alacağın asıl ve fer’ilerine orantılı olarak yapılır.

Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak mahsup edilir.”

şeklinde değiştirilmiştir.

2.1. Rızaen Yapılan Ödemeler

a)Ödeme Süresi Başlamış Henüz Vadesi Geçmemiş Alacaklara Karşılık Yapılan Ödemeler

Madde hükmüne göre, amme borçlusunun ödeme süresi başlamış hanüz vadesi geçmemiş borçlarına karşılık yapacağı ödemeler öncelikle bu alacaklara mahsup edilecektir.

Ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş alacağın aynı vadeli birden fazla türden olması ve yapılan ödemenin alacağın tamamını karşılamaması halinde, ödemenin mahsubu borçlunun talebi doğrultusunda, talep bulunmaması halinde tamamı karşılanabilen alacaktan başlanarak yapılacaktır.

Diğer taraftan, amme alacaklarının ödenme zamanları belirli süreleri kapsamaktadır. Amme borçlusu, borcunu bu sürenin herhangi bir gününde ödeyebilir. Bu husus dikkate alınarak amme borçlusunun ödeme yaptığı tarihte, vadesi sona erecek borcu bulunmaması halinde, vadesi geçmiş borçlarına karşılık ödeme yapması mümkündür.

b)Vadesi Geçmiş Alacaklar İçin Yapılan Ödemeler

Madde hükmüne göre vadesi geçmiş alacaklar için rızaen yapılan ödemeler, öncelikle ödemenin yapıldığı takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacağa, bu takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacak birden fazla ise herbirine orantılı olarak yapılacaktır.

Zaman aşımına uğrayacak alacağa yapılan mahsuptan sonra kalan miktar bulunması veya ödemenin yapıldığı takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak alacağın bulunmaması halinde yapılan ödeme, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olan alacağa mahsup edilecektir.

Mahsup işleminde, her bir alacak aslının, fer’ileri ile birlikte tahsil edilmesi gerekmektedir. Ancak mahsup edilecek miktarın aslı ve fer’ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak yapılacaktır.

2.2.Cebren Tahsil Olunan Paralar

Amme alacağına karşılık cebren tahsil edilen paralar, önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer’ilerine mahsup edilecektir. Tahsil edilen paranın alacak aslı ve fer’ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup, alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak yapılacaktır.

Ödeme süresi geçmiş alacaklar için cebren tahsil muameleleri, ödeme emri tebliği, teminatlı alacaklarda ise borcun ödenmesi için bildirimde bulunulması ile başlamaktadır.

Bu maddede yapılan değişiklik 1.1.1999 tarihinde yürürlüğe girmektedir. 1.1.1999 tarihinden itibaren rızaen ya da cebren yapılan tüm tahsilatların mahsubu yukarıdaki esaslara göre yapılacaktır.

3. GECİKME ZAMMI ILE ILGILI OLARAK YAPILAN DEĞİŞİKLİK

Gecikme zammının en az tutarı 1 Ocak 1999 tarihinden geçerli olmak üzere ‘5.000’ liradan ‘500.000’ liraya çıkartılmıştır.

4. KAÇAKÇILIK AĞIR KUSUR VE KUSUR CEZALARINDA GECİKME ZAMMI UYGULAMASI

4369 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununun ceza sisteminde değişiklik yapılmış ve kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları yerine vergi ziyaı cezası ihdas edilmiştir. Bu değişikliğe paralel olarak 6183 sayılı Kanunda da ibare değişikliği yapılmıştır.

4369 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi ile Vergi Usul Kanunu’na göre uygulanan kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından; vadesi 1.1.1999 tarihinden önce olup, bu tarih itibariyle ödenmemiş olanlar ile 1.1.1999 tarihinden sonra kesinleştiği halde ödenmeyenlere, vade tarihinden ödendikleri tarihe kadar geçen süre için (6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesine göre) % 12 gecikme zammı uygulanacaktır.

Böylece, 1.1.1999 tarihinden önce kesinleştiği halde vadesinde ödenmeyen kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları ile bu tarihten önceki dönemler için 1.1.1999 tarihinden sonra kesilecek olan bu cezalara, vade tarihlerinden ödeme tarihlerine kadar geçen süre için 1.1.1999 tarihinden sonra da gecikme zammı uygulanmaya devam edilecektir.

Böylelikle 1.1.1999 tarihinden itibaren kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarının kaldırılması ve bunların yerine vergi ziyaı cezasının getirilmesi sebebiyle, kaldırılan cezalara ilişkin gecikme zammı uygulanmamasını engelleyen düzenleme Geçici 1. Madde ile yapılmış bulunmaktadır.

5.KALDIRILAN HÜKÜMLER

Kanunun “Taksitlerin zamanında ödenmemesi’ başlıklı 38’inci maddesi 1 Ocak 1999 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

6183 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan 38’inci maddesine göre bu taksitlerden biri vadesinde ödenmez ise, tahsil dairesince bu taksitle beraber vadesi henüz gelmeyen izleyen taksitler de cebri takibe alınmakta, ancak vadesinde ödenmeyen taksidin, haczedilen malların paraya çevrilmesine kadar ödenmesi halinde cebri takibe son verilerek izleyen taksitlerin kanuni ödeme sürelerinde ödenmesine imkan verilmekte idi.

Bu hükmün yürürlükten kaldırılması ile özel kanunları gereğince taksitler halinde ödenmesi gereken amme alacaklarının taksitlerinden biri süresinde ödenmese de amme alacağının tamamı muaccel hale gelmeyecek, sadece süresinde ödenmeyen taksit cebri takibe konu olacaktır.

Yerverilen konularda ek bilgi istenildiğinde bizimle temasa geçmenizi rica ederiz.

Saygılarımızla,

SİGMA

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.